Edebî eser-dönem ilişkisi birinden diğerine, çoğunlukla dönemin özelliklerinden edebiyata yansıyan etkilerini içerir. Edebî eserler, bilinçli veya istem dışı olarak, içine doğdukları dönemin koşullarından, bilgisinden, toplumsal ve kültürel birikimden, önceliklerinden vb. etkilenir, beslenir. Bu, dinî de olabilir, Türk edebiyatının İslâmî duyuşla şekillenen geçiş dönemi ve sonrası gibi; siyasî de olabilir, Tanzimat hareketi ve sonrasındaki siyasal gelişmelerden etkilenen edebî dönemler gibi… Yaban (Yakup Kadri Karaosmanoğlu), Ateşten Gömlek (Halide Edip Adıvar), Kuvva-yi Milliye Destanı (Nazım Hikmet), Üç Şehitler Destanı (Fazıl Hüsnü Dağlarca), Küçük Ağa (Tarık Buğra) vb. eserlerin Kurtuluş savaşıyla bağı; Atabetü’l-Hakayık (Edip Ahmet Yüknekî), Divan-ı Hikmet (Ahmet Yesevî), Mesnevî (Mevlâna), Mantıkuttayr (Gülşehrî), Su Kasidesi (Fuzûlî) vb. eserlerin İslâmiyet’le bağı gibi…
satır aralarında hayatın bilgisini okumak
Bir eser, kaç alanın bilgisini satır aralarında saklayabilir?
Geçmişte, disiplinler arası bir proje olarak yaptığımız Kürk Mantolu Madonna ve içerdiği siyasal, toplumsal, kültürel bağlarla ilgili çalışmanın hikâyesi şurada.
İLGİLİ: “Edebiyat ve Bilimin Etkileşimi”